top of page
Ara
Muhammed Metin Altuntaş

Şam Ümeyye Ulu Cami (Emeviyye Cami)

Mescid-i Nebevi örnek alınarak yapılan ve 714 yılında inşası biten Ümeyye Camii mimari açıdan sonradan yapılan birçok camiyi etkilemiştir.



Ümeyye Caminin bulunduğu bu alanda Romalılar tarafından MÖ 1yy'da yapılan Jüpiter Tapınağı bulunuyordu. Kısmen yıkılmış tapınak kalıntılarından faydalanarak Joannes Bazilikası inşa edilmişti. Müslümanlar tarafından Şam fethedilince bazilikanın yarısı Müslümanlara diğer yarısı Hristiyanlara ayrıldı. 70 yıl beraber kullanılan yapı artan Müslüman nüfusundan dolayı Halife Velid zamanında yapının geri kalanı satın alınarak camiye çevrildi. 714 yılında Halife Velid bazilikayı yıkarak İslam sanatının en eski ve en büyük camisinin inşasına başladı. Yerli ve yabancı birçok ustayla (Bizans mozaik ustalar) yapıda çalışmıştır.


Mescid-i Nebevi örnek alınarak inşa edilen Ümeyye Cami 136*37 m. dikdörtgen planlı ibadet alanı 122,5* 50 m revaklı avlulu ve transept planlıdır. Harim kısmı mihraba paralel alttakiler geniş üsttekiler daha küçük kemerli üç sahın ve bunlara dikine bir sahından oluşmaktadır. Korint başlıklı sütunlar üzerine oturan at nalı şeklindeki kemerlerin üstünde, tıpkı avluda olduğu gibi ikinci bir kemer sırası yer almaktadır. Alttaki uzun kemerlerin yüksekliği, 10,35 m ve bunların üzerinde yer alan küçük kemerlerin yüksekliği de 5 m olup, harim kısmının zeminden çatıya kadar olan yüksekliği 15,35 metreyi bulmaktadır. Caminin 4 kapısından 3 ü avluya biri kıble yönünden ana mekana açılır. Oldukça geniş olan harim kısmı avluya açılır ve gün ışığı kemerler arasından içeriye dolar.


Cami 4 mihraplı olup zaman zaman her mezhep mensubu kendi içinde namazlarını kılıyordu. Ortadaki ana mihrap önünde 4 ayaklı kartal kubbesi bulunmaktadır. Avlu 68 sütün üzerinde iki kat revaklarla çevrilidir. Mermer kaplı avluda ortada sekizgen planlı şadırvan Hazine Odası olarak kullanılan Kubbetü'l Hazne ve Kubbetüs Zeynalabidin isimli kubbeli yapılar bulunur.



Kubbetü’l Hazne dini yapıların masraflarının karşılandığı ve vakıf gelirlerinin muhafaza edildiği yerdir. 789 yılında yapılan Kubbetü'l Hazne Ümeyye Cami avlusundaki revakların bitişiğinde yer almaktadır. Korint başlıklara sahip sekiz sütun üzerine oturtulmuş olan sekizgen planlı ve kubbeli bir yapının yüksekliği 9.95 m'dir. Taşıyıcı sütunları eskiden caminin yerinde yer alan kiliseye aittir. Mozaikleri altın zemin üzerine işlenmiş olup yeşil ve mavinin tonları dışında mor, sarı, kırmızı gibi renkler de kullanılmıştır. Altlarında ırmaklar yer alan köşkler, yüksek hurma ağaçları gibi mozaik süslemesi vardır. Bazı kaynaklarda mozaik bezemelerdeki tasvirlerin Kur’an-ı Kerim’de anlatılan cenneti, bazı kaynaklarda ise Şam şehrini temsil ettiği söylenmektedir.



Ümeyye Camii'nin 3 minaresi bulunmaktadır. 2'si Greko-roman termenosunun (ihata duvarı) köşe kuleleri diğeri avlunun kuzeyine Halife Velid tarafından yapılmıştır. Güneydoğu köşesinde yer alan Hz. İsa minaresi ile kuzey duvarının ortasında yer alan el-Arus minaresi, 11. yüzyılda; güneybatı köşesinde yer alan Kayıtbay minaresi ise, 1488 yılında Memlük Sultanı Kayıtbay tarafından inşa ettirilmiştir.


Caminin mozaiklerle bezenmiş cepheleri geometrik motifler, cennetten tasvirler, manzaralar, hayali evler, kentler ve şehirler resmedilmiştir. Bu mozaik tasvirlerin İslam mimarisinde devamı olmadı ancak dönüştürülerek geometrik tezyinata çevrildi. İç mekanda bazı mozaikler hariç beyaz renk hakimdir. Kemerlerde akuntus motifli süslemeler bulunur. Camideki 280 civarında pencere bulunmaktadır, bu pencereler renkli bezemeli çerçevelidir. 714 yılında inşası biten Ümeyye Camii mimari açıdan sonradan yapılan birçok camiyi etkilemiştir.


Caminin mozaiklerle bezenmiş cephelerinde cennetten tasvirler, manzaralar, hayali evler, kentler ve şehirler resmedilmiştir. Ancak insan figürü olmamasından o dönemde de yüzün resmedilmesinin sakıncalı olduğu anlaşılıyor. Bu doğa temalı mozaik tasvirlerin İslam mimarisinde devamı olmadı ancak dönüştürülerek geometrik tezyinat olarak uygulandı.

Cami savaşlar, depremler ve yangınlardan dolayı birçok kez onarımdan geçmiştir. İlk kapsamlı onarım 1069 yılındaki yangından dolayı Selçuklu tarafından 1082-83 yılında, 2. kapsamlı onarım 1894 yangından sonra Osmanlı tarafından uygulandı.


Suriye'de ki iç savaş sonucu büyük bir tahribata uğrayan Cami'nin eski haline dönüştürülmesi için günümüzde restorasyon çalışmaları devam etmektedir.



255 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page